ABD’nin TikTok’u Ulusal Güvenlik Nedeniyle Yasaklama Kararı Dünya Genelinde Yankı Uyandırıyor

ABD’nin TikTok’u ulusal güvenlik gerekçesiyle yasaklama kararı, 19 Ocak’ta uygulanacak ve dünya genelinde büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. ABD’de yaklaşık 170 milyon aktif kullanıcıya sahip olan uygulamanın, diğer ülkelerde de benzer sonuçlarla karşılaşabileceği belirtiliyor. Türkiye’de ise 40 milyondan fazla aktif kullanıcıya sahip olan TikTok’un geleceği belirsizliğini koruyor.

ABD’de TikTok Yasak: Ulusal Güvenlik Riskleri

ABD yönetimi, TikTok’un Çinli yazılımcılar tarafından geliştirilmiş olmasının yarattığı güvenlik risklerini gerekçe göstererek uygulamayı yasaklama kararı aldı. Yetkililer, kullanıcı verilerinin Çin hükümetiyle paylaşılabileceği endişesiyle bu adımı attıklarını belirtiyor. Yasak, Çin-ABD gerilimlerini daha da artırabilir.

Türkiye için Tehlike Var mı?

Sosyal Medya Araştırmacısı Ümit Sanlav, TGRT Haber’e yaptığı açıklamada, Türkiye’nin de benzer bir adım atabileceğini ifade etti. Sanlav, “ABD’nin bu yasağı, TikTok’un diğer ülkelerde de güvenlik endişesiyle sorgulanmasına neden olabilir. Türkiye’de toplumsal ahlak veya güvenlik kaygıları gerekçesiyle bu platformun kapatılma ihtimali tartışmaya açılabilir” şeklinde konuştu.

Diğer Ülkelerdeki Kısıtlamalar

TikTok, daha önce Hindistan gibi bazı ülkelerde tamamen yasaklanmış, Avrupa ve Avustralya gibi yerlerde ise çeşitli düzenlemelerle karşı karşıya kalmıştı. Bazı ülkeler, platformu toplumsal ahlaka aykırı içeriklerin yayılması ve gençler üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle eleştiriyor.

Türkiye’de TikTok’un Kullanımı ve Etkisi

Türkiye’de yaklaşık 40 milyon aktif kullanıcıya sahip olan TikTok, gençler arasında popüler bir sosyal medya platformu. Ancak platform, zaman zaman çocuk güvenliği, özel hayatın ihlali ve manipülatif içeriklerin yayılması gibi konularda tartışmaların odağına yerleşiyor.

Türkiye’de Yasaklama Olasılığı

Uzmanlar, Türkiye’de olası bir yasağın hükümetin dijital platformlar üzerindeki kontrol politikalarına ve ulusal güvenlik veya etik kaygılara bağlı olduğunu belirtiyor. ABD’nin kararının, diğer ülkelerde benzer adımların tartışılmasına yol açabileceği değerlendiriliyor.