Yine, yeniden başa döndük. Siyaset – Futbol – Ticaret…
Bu üçlü saç ayağı. Ayrılmaz, ayrılamaz.
Genelde futbolun içinde kalmaya özen gösterdim.
Bu kez daha iyi anlaşılsın diye biraz sapma yapmam gerek.
Konu büyüdü öyle yerlere geldi ki, Fenerbahçe Başkanı bile basın toplantısında gündeme taşıdı.
Koç, “Eyüpspor ve Pendik’in sahipleri aynı kişi. Aynı zamanda Galatasaray kongre üyesi. Bize karşı koalisyon kurulmuş” türünden açıklama yaptı.
Kim bu kulüplerin sahibi.
Murat Özkaya.
Fanatik Galatasaraylı. Aynı zamanda kongre üyesi. Kendisini bir çok kez maçlarda gördüm.
Allah’ı var bu anlamda hep futbolun içinde.
Özkaya için ‘Proje Başkan’ benzetmesi de yapılıyor.
Özkaya’nın iş hayatı ilginç. Genel özeti bile tuhaf. Metal Oto adlı firmasına Ziraat Katılım Bankası kaynak aktarıyor. Adı üstünde bankanın. Çiftçiye, zirai alanlara yatırım yapması gerekirken, nerede alengirli iş varsa oraya para saçıyor.
Hikaye böyle başlayıp günümüze geliyor.
Mazisi 10 yıllık bile değil.
Proje başkan, önce Pendikspor’u alıyor. Ardından da Eyüpspor’u.
Neden proje deniyor kendisine?
O da şu; Galatasaray kulübü tarafından yapılan projede göstermelik olarak önde duruyor.
Konu hakkında akla, hayale gelmeyecek iddialar gırla..
Manisa ve Tuzlaspor için de farklı sponsorluk geçmişi ve söz hakkı da mevcut.
Hem Galatasaray, hem Özkaya konu hakkında net değil.
Ya kulüplerin ilişkileri.
İşte burası net..
Bu üç kulüp arasında sadece 2023-24 sezonu içinde 21 futbolcu transferi mevcut.
Yanlış okumadınız 21 adet.
Arda Turan’ı da eklersek: 22
Transfer bütçesi açmak için bedelsiz ver. Rekor satış ya da kiralama da.
Her türlü hile, hurdaya açık pazar.
Galatasaray’ın arka bahçesi olan Özkaya’nın kulüplerinden Pendik küme düşme potasında.
Önemseyen yok.
Zira kan kardeşi Eyüp geliyor.
Elbette bunlar tek başına olmuyor.
Saç ayak devreye giriyor.
Siyaset en tepede belirleyici rol oynuyor. Ticaret için Ziraat Bankası talimat ile yüklü kredi veriyor hatta bankanın Ziraat Girişim yöneticileri, Central oto kiralamanın yönetiminde dahi bulunuyor.
Yok artık daha demeyin bunlar yaşanıyor.
Hem de sadece buz dağının görünen kısmı.
Futbolumuz böylece konu mankeni olarak saç ayağının son halkasını tamamlamış oluyor.
Bütün bunlar olurken spor medyamız ne yapıyor?
Koca hiç. Herkes üç maymunu oynuyor. Biri çıkıp da, ‘kral çıplak’ demiyor.
Yazmıyor. Yorum yapmıyor. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor.
Galatasaray lobisi her yerde etkin. Mesela dönemin hocası Fatih Terim aleyhine yorum yapan Turgay Demir vardı. Turkuaz Medya patronu Serhat Albayrak’ın bizzat devreye girmesi ile A Spor ekranlarına veda ettirildi. Terim karşı kıyıda iş bulup Atina’ya uçtu. Demir hala kanatsız kuş misali olduğu yerde patinaj çekiyor!
Bu hikayeyi bilmeyen yoktur.
Hani, kral çıplak olarak halk arasına çıkartılıyor. Kıyafetleri ne güzel deniyor. Övgüler, alkışlar, yalakalıklar, şak şakşakçılar yani. Kral bile inanıyor.
Derken bir çocuk çıkıp: Kral çıplak diye bağırıyor..
Meğer içimdeki çocuk buymuş! Ki, kalkıp işte o çocuk gibi yazıyorum.
Sanki devlet sırrı. Kimse bilmiyor. Ulaşılmaz özel bilgiler.
Yok kardeşim yok.
Herkes biliyor. Hatta bunu en son öğrenen benim.
Ama kral çıplak tiyatrosu oynanıyor.
Ali Koç’un çıkışı haklı.
Özkaya’da cevabı yapıştırıyor.
“Koç grubu da, Fenerbahçe’nin her yerine sponsor. Beşiktaş’ın stadına da. Ben Galatasaray ile iş birliği içindeyim..” feryadını basıyor.
Nasrettin hoca misali; herkes haklı.
Öyle ise ki öyle, sana ne oluyor, içimdeki çocuk.
Haylaz, yaramaz, afacan.
Ağzına biber, kalemine boya sürerim bak!..
Git misket oyna. İp atla. Körebe ve yakalamaca oyunlarına dal.
Bırak saç ayağı çalışsın dursun.
Koalisyonlar kurulsun.
Futbol sadece futbol değil. Bacasız en büyük fabrika.
Napolyon amcanın meşhur sözleri ile: para, para, para.
Hem de öyle büyük ki.
Bu kadar büyük sermayenin olduğu yerde ‘saray entrikaları’ normal.
Meğer anormal olan bendeniz.
Şarkıcı Bendeniz değil yani.
Bizzat kendim.
Acaba diyorum kendim ile mi gurur duymalıyım.
Yoksa saç ayağı ile mi.
Valla burada kararsızım.
Onu da sizlere bırakıyorum.