Fesleğen çayı: Şişkinlikleri giderir

Fesleğen, Anadolu mutfaklarının vazgeçilmez aromalarının başında gelir. Yemeklere verdiği lezzetin yanı sıra çay olarak kullanımının sağlık üzerinde olumlu etkileri bulunur. Fesleğen bitki çayı, uçucu bileşenleri sayesinde yemeklerden sonra gaz, kolik ve şişkinlik şikayetlerinin giderilmesinde etkilidir. Fesleğen bitki çayının idrar yolları antiseptiği ve balgam söktürücü özelliği de bulunur.

Hazırlanışı: Fesleğen bitkisinin kurutulmuş üst kısımlarını bir kaba koyun. Üzerine kaynatılmış su ilave edin. 10- 15 dakika demlenmeye bırakın. Günde 2-3 bardaktan fazla tüketmeyin. Hamilelerin fesleğen çayını içmeleri önerilmez.

Related Posts

Seramik kupaki çatlaktan sızıyor! Kahve keyfi zehir olmasın, en iyi çözüm kalemlik

Porselen veya seramik ürünlerde gözle görülür çatlaklar fark ettiğinizde, bu eşyaları gıda ile temas ettirmekten kaçınmanız gerektiğini biliyor muydunuz? Çatlak kupalar, tabaklar ya da kaseler, nostaljik değerleri nedeniyle evlerimizde sıklıkla kullanılmaya devam ediyor. Ancak bu tür ürünlerin gıdalarla teması çok riskli. İşte detaylar.

“Ateş düşürücüler de etkili olmuyor!”: Şikâyetler arttı, güneş çarpmasına karşı ne yapılmalı?

“Ateş düşürücüler de etkili olmuyor!”: Şikâyetler arttı, güneş çarpmasına karşı ne yapılmalı?

Klima kullanımında en sık yapılan 5 yanlış: Siz de yapıyor olabilirsiniz

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, serinlemek için tercih edilen klimaların sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirterek, “Klimalar oda içerisindeki havayı alır, soğutur ve tekrar geri verir. İçerideki aynı hava devridaim olduğu için bir süre sonra o hava kirlenir” dedi.

Hiç Sigara İçmeyenler Arasında Akciğer Kanseri Teşhisleri Artıyor

Sigara ve akciğer kanseri ilişkisi hakkındaki haberlere bir yenisi eklendi. 

Sivas’ta kene vakaları ve tedbirler görüşüldü

Sivas’ta Vali Yılmaz Şimşek başkanlığında kene vakalarıyla ilgili değerlendirme toplantısı düzenlendi.

Unutulmuş bir kanser türü gençlerde hızla artıyor: Bilim adamları uyardı

Apandis kanseri, bugüne kadar öylesine nadir görülen bir hastalıktı ki çoğu insan bunun varlığını bile bilmiyordu. On yıllar boyunca doktorların meslek hayatlarında belki sadece bir ya da iki kez karşılaştığı ve genellikle ileri yaşlarda teşhis edilen bu kanser türü, son dönemde giderek daha genç yaş gruplarında görülmeye başlandı.